Öğrencilik hayatımız boyunca canımızı sıkan dersler olabiliyor. Bu kişiden kişiye değişse de çoğu öğrenci matematikte zorlanıyor. Peki neden böyle oluyor? Belki nefret ederek yapmaya çalıştığımızdan zorlanıyoruz belki de diğer dersler gibi ezberlemeye çalıştığımızdan zorlanıyoruz. Matematiği yapabilmek istiyorsak ilk işimiz matematiği sevmek olmalıdır.
Hem okulda hem de okul dışında bir şeyler başarmak istiyorsak önceliğimiz yapacağımız işi sevmek olmalı. Matematiği sevmeye başladıktan sonra sıra çalışma şekline geliyor. Herkesin matematik zekası farklıdır, bazılarının biraz daha fazla çalışması gerekir. O yüzden kendinizi başkalarıyla kıyaslamak yerine kendinizi tanımayı seçin. Önce çalışacağımız konuları belirlemeliyiz. Daha sonra sıra sıra konunun mantığını anlamaya çalışmalıyız. Bazen formül oluyor bazen olmuyor.
Eğer varsa formülün de nereden geldiğini anlamaya çalışmalıyız. Bunu yaptıktan sonra da en kolay sorulardan soru çözmeye başlamalıyız. Bu mantığını anlama yolunda bize çok yardımcı olacak. Bunların hepsini tam anlamıyla yaptığımızdan eminsek daha zor sorulara geçebiliriz. Onları da hallettikten sonra en son yeni nesil sorulara geçmeliyiz. Çünkü yeni nesil sorularda hem bilgi hem okuduğunu anlama sorulduğu için konuyu bilmeden çözmeye çalışırsak ve yapamazsak konuyu bilmediğimizi değil, yeni nesil soruları yapamadığımızı düşünebiliriz.
Yani toparlamak gerekirse bir konuyu öğrenmek için adım adım gitmek, bilgilerimizi kalıcı hale getirir ve ezberlememizi önler. Öğrencilerin en büyük yanlışı konuyu bilmeden soruları ezberleyip test çözerken kullanmak veya sınavda yapmaya çalışmak oluyor. Hatta birçok öğrenci aynı konuda bir soruyu yapabildiğini soru tarzı değiştiğinde yapamadığını söylüyor. İşte bunların en büyük sebebi, ezberlemek. Dediğim adımları takip edip konunun mantığını anladıktan sonra sorulara geçelim ve matematikten zevk almaya bakalım. Herkese iyi çalışmalar diliyorum, matematikle kalın.